Yıldız Sarayı Vakfı İstanbul’daki tüm ilköğretim okullarını eğitim yılı bitmeden Yıldız Sarayını gezmeye davet ediyor. Yıldız Sarayı Müzesi Müdürlüğüne yazılı başvuruda bulunan okullarından giriş ücreti alınmıyor. Vakıf özellikle yerel belediyelerle işbirliği tesis ederek okulların müzeye öğrencileri rahat ve güvenli bir şekilde ulaştırmalarına yardımcı oluyor.
Memleketimiz birçok ilkle bu Sarayda tanıştı diyen Yıldız Sarayı Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Ali Serim, Saraya ulaşımın çok kolay sağlandığını, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin yanında, Beşiktaş Barbaros Bulvarında bulunan Hamidiye Camii’nin arkasındaki ana giriş kapısının neredeyse İstanbul’un tam orta noktası olduğunu vurguladı. İmkânı olmayan okullara araç tahsis edilebildiğinin altını çizdi.
Memleketimiz birçok ilkle bu Sarayda tanıştı diyen Ali Serim, “Türkiye’de elektrikle çalışan ilk tekne Yıldız Sarayı Has Bahçesi havuzunda Sultan II. Abdülhamid tarafından kullanılmıştır. İlk sinema gösterimi 1896’da yine Yıldız Sarayında yapılmıştır. Sherlock Holmes'un bütün maceraları ilk kez Yıldız Sarayında Türkçeye tercüme ettirilmiştir. Yıldız Sarayı'nda padişahın huzurunda tiyatro oynayan devrinin en tanınmış kadın oyuncusu Sarah Bernhardt bugün de ayakta duran zarif Saray Tiyatrosuna hayran kalmıştır.Mülkiyenin; Ziraat Bankası’nın; Osmanlı Sigorta Şirketi’nin; Kız Öğretmen Okulu’nun; Maden Fakültesi’nin; Güzel Sanatlar Fakültesi’nin; Eski Eserler Müzesinin ve nice kurumun kurulma kararları burada alınmıştır. Nice savaşlar burada planlanmış, antlaşmalar, kanunnameler burada kaleme alınmıştır. 5 Mart 1878 Salı günü Sultan II. Abdülhamid, 18. ABD Başkanı olacak olan General Grant’ı Yıldız Sarayı’nda saat 12.00’de kabul etmiştir. Sultan, misafirine ahırlarını gösterirken, daha önceden hazırlattığı iki safkan Arap atını hediye etmiştir. Leopard ve Linden Tree isimlerindeki bu iki at, ABD’ye kayıtlı olarak giren ilk Arap atları oldular ve bugün Amerika kıtasındaki neredeyse tüm Arap atları bu iki atin soyundan geldikleri için kitaplara konu oldular. Türkiye'ye üç kez gelen Alman İmparator II. Wilhelm burada misafir edilmiş, ziyaret sırasında İmparator Osmanlı Ordusu General Üniforması giymiştir. Belki de en önemlisi ilk Anayasamız ve Parlamenter Sisteme geçişimizin kararlarının Yıldız Sarayında, Sultan tarafından alınmasıdır. Bugün Anayasadan ve Demokrasiden bahsediyorsak bu kavramların uygulamaya yönelik temelleri Yıldız Sarayında atılmıştır. Uzun yıllar Osmanlı Devleti buradan yönetildi. Samsuna gitmeden önce Atatürk, Sultan Vahdettin ile burada görüştü. Bir zamanlar Yıldız denince ilk olarak devlet veya padişah akla gelirdi” dedi.
Önemli olaylara tanıklık eden odalar
Atatürk ve son Padişah Vahdettin arasında yapılan görüşmenin geçtiği oda da Yıldız Sarayı’nda ve ziyarete açık. Atatürk bu görüşmeyi şöyle anlatıyor: "Yıldız Sarayı'nın ufak bir salonunda Vahdeddin ile adeta diz dize denecek kadar yakın oturuyorduk... Hiç unutmayacağım şu sözlerle konuşmaya başladı, 'Paşa, paşa, şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin; bunların hepsi bir kitaba girmiştir; bunları unutun' dedi. 'Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir, Paşa Paşa devleti kurtarabilirsin' dedi."
Hayaller kurduran Saray Tiyatrosu
Çocuk olup Yıldız Sarayı Tiyatrosunu görmek insani kim bilir ne hayallere daldırır çünkü büyükler bile etkisinden çıkamıyor diyen Ali Serim, kültür-sanatın Osmanlı’daki önemini gösteren bir anıt olarak tiyatronun büyük önemi olduğunu belirtti ve “İtalya'dan gelen komedyen bir opera sanatçısı olan Arturo Stravo, Sultan II. Abdülhamid’i öyle çok güldürmüştü ki, yarbay rütbesiyle tiyatronun yönetmeni olarak atanmış. Sultan ne isterse onu hemen sahnede gerçekleştirebilen Stravo İstanbul'a ilk otomobili getiren kişi oldu ve ölene kadar İstanbul’da yaşadı” dedi.
Şahi Topun Padişah için yapılmış modeli ilgi çekiyor
Müzede bulunan Sultan II. Abdülhamid’e ait üniforma ve kılıç gibi ilgi çekici sanatsal objeler ve muhteşem bir aslanlı Valide Sultan tahtı görenleri etkilerken, üzerinde padişah portreleri olan fincan takımları ve Yıldız porselenler ziyaretçilerce büyük beğeniyle inceleniyor. Müzedeki Fatih Sultan Mehmet’in Macar Urban Ustaya yaptırdığı ve İstanbul’un fethinde kullanılan, 680 kilo ağırlığındaki güllesini 1200 metre fırlatabilen, Şahi isimli topun özenle imal edilmiş bir modeli de en çok ilgi çeken eserlerin başında geliyor.
|